X

Yazar: 14 Mayıs 2016

Web Tasarım İzmir

Nitekim, işyerinde yüklü miktarlardaki paralar, her işyerinde olduğu gibi kasalara kaldırılmakta olup; Web Tasarım İzmir nin 14.900,00-TL gibi yüksek meblağda parasını odasında bulunan masasının üzerinde/çekmecesinde bırakması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, Web Tasarım İzmir gibi aklı başında hiçbir kimsenin böyle bir parayı açıkta bırakması da mümkün değildir.

3. Web Tasarım İzmir taraf 15.05.2012 tarihli dilekçesinde; “Web Tasarım İzmir nin 28.05.2011 günü tesise girilmesinin engellenmesinin ardından olayın İzmir Web Tasarım tarafından planlı gerçekleştirildiğini anladığını ve derhal polisi aradığını; olay yerine gelen polis memurlarının olayı açıklamak üzere Web Tasarım İzmir yi Çiğli Polis Karakolu’na götürdüklerini, ancak ilgili olay savcılık izni gerektirdiğinden ofisine giremediğini; Web Tasarım İzmir nin 28.05.2011 günü polis karakoluna başvurduğunun iddianamede yer alan polis memurunun ifadesinden anlaşıldığını” iddia etmektedir.

Öncelikle, iddiaları kabul anlamına gelmemek kaydıyla; polis memurlarının kendisine söz konusu olayın savcılık izni gerektirdiğini açıkça belirtmelerine rağmen, Web Tasarım İzmir gibi eğitimli, aklı başında, bilgili, kendinden emin ve söz konusu olayın İzmir Web Tasarım tarafından planlandığını anlayan ve bu konuda kendisinden oldukça emin olan bir kişinin, bunun üzerine neden konuyu savcılık makamına aksettirmediği; zira bu durumda ilk ve derhal yapılması gerekenin bu olduğu her insanın bileceği bir durumdur. Nitekim, bir kez daha belirtmek gerekir ki, kurgulanan dava konusu olayın(!), İzmir Web Tasarım tarafından planlandığını hemen oracıkta 28.05.2011 tarihinde, bir çırpıda anlayan Web Tasarım İzmir nin; kendisinden ve dava konusu olayın İzmir Web Tasarım tarafından gerçekleştiğinden, söz konusu olayı emniyet makamlarına taşıyacak kadar emin olan Web Tasarım İzmir nin, bu hususu neden 31.05.2011 tarihli genel kurulda dile getirmediğine hala cevap alamamaktayız. Oysaki, Web Tasarım İzmir nin, bu durumu açıklığa kavuşturmak için 31.05.2011 tarihli genel kurulu beklemeye 26.03.2011 tarihinde karar verdiğini, Web Tasarım İzmir vekilinin 15.05.2012 tarihli dilekçesinin 3. sayfasının 3. nolu bölümdeki son cümlesinden görmekteyiz. Gerçekten bu karışıklığa Web Tasarım İzmir tarafından bir açıklık getirilmelidir ki; esasen Web Tasarım İzmir nin işbu dava ile neyi amaçladığı tam olarak anlaşılabilsin.

Ayrıca, iddianamede yer alan polis ifadesinin hiçbir yerinde, Web Tasarım İzmir nin karakola ne sebeple ve hangi tarihte geldiği konusunda bilgi yoktur.