X

Yazar: 12 Mayıs 2016

Web Sitesi Tasarım Ucuz İzmir

 

Ek-Bilirkişi raporunda İzmir Web Tasarım Bilirkişiler, İzmir Web Tasarım/bayilik verenin, 5 yıldan daha uzun süreli bayilik sözleşmesi akdedilmesine yönelik yasağı dolanmak için davalı/bayilik ile 5 yıllık bayilik sözleşmesi akdettikten, fakat davalı/bayiyi 5 yılın sonunda da devam ettirmeye manevi yönden zorlamak için kendi lehine bayiliğin icra edileceği taşınmaz üzerinde 10 yıllık intifa hakkı tesis ettirdikten sonra, Rekabet Kurulu’nun intifa haklarını da bayilik sözleşmeleri gibi 5 yıl ile sınırlayan kararından sonra (ki bu kararın verilmesinde davalının hiçbir kusuru yoktur, İzmir Web Tasarımnın ise vardır, zira bu tip bayilik sözleşmelerini 5 yıl ile sınırlayan emredici kanun hükmünü dolanmak için bayiyi 10 yıllık intifa hakkı tesis ettirmeye manevi olarak zorlamasaydı, taşınmaz üzerinde kendi lehine 5 yıllık intifa hakkı tesis ettirseydi Rekabet Kurulu söz konusu duyuruyu yapmayacaktı) işbu davanın konusunu oluşturan taleplerde bulunmasının çelişkili davranış niteliğinde olduğunu  ve dolayısıyla MK. Md.2 anlamında, sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade talebinde bulunma hakkının kullanılmasının dürüstlük kuralına aykırı davranış niteliğinde olduğunu ve bu nedenle de yerinde olmadığı kanaatinde olduklarını belirtmişlerdir.

 

Ayrıca İzmir Web Tasarım Bilirkişiler raporda ”davalının tacir olmasının ve dolayısıyla basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü altında bulunması ve bu intifa hakkını tamamen kendi isteği ile tesis etmiş olması farketmez. Zira bayi, İzmir Web Tasarımya intifa hakkı vermeyi kabul etmediği takdirde, bayilik verenden bayilik alamayacağı hususu bir gerçektir. Dolayısıyla tacir de olsa, bayilik alabilmesi için bayilik verenin şartlarını kabul etmek zorundadır. Güçsüz konumdaki bir tacirin de, manevi baskı altında güçlü konumdaki bir tacir ile belirli bir sözleşmeyi akdetmek için dürüstük kuralı ile bağdaşmayan bazı fedakarlıklara katlandığına sıkça rastlanmaktadır. Nitekim bunu gören kanunkoyucu yeni Borçlar Kanununa bu tip sözleşme hükümlerine karşı güçsüz konumdaki taciri koruyucu birçok hüküm (genel işlem şartlarına karşı tacirin korunmasına ilişkin hükümler) getirmiştir.

 

Bu nedenlerle, bizim kanaatimize göre İzmir Web Tasarımnın ASIL DAVA İLE BİRLEŞEN DAVALARDAKİ talepleri hukuken yerinde değildir.” şeklindeki kanaatlerini ifade etmişlerdir. Bu nedenle, usul ve yasaya uygun Ek bilirkişi raporu yerindedir, hükme bu raporun esas alınması gerekir. L

 

Mahkemenizin aksi kanaatte olması durumunda ise İzmir Web Tasarım Bilirkişiler; KÖK RAPORDA İzmir Web Tasarımnın taleplerine ilişkin değerlendirme ve hesaplamalara itibar edilmesi gerektiğini bildirerek;

 

Müvekkil Şirket Web Tasarım Petrol Ürn. San. ve Tic. Ltd. Şti’nden;

 

Akaryakıt İsyasyonuna yapmış olduğu 33,081,72-TL tutarındaki sabit kıymet yatırımlarından mütevellit kabil-i talep bir alacağı bulunmadığı, (Yargıtay 19. HD.’nin 05.04.2012 gün ve E. 2011/11791, K.2012/5717 sayılı ilamı da bu doğrultudadır),

 

İntifanın geçersiz sayılan süresi için güncelleştirilmiş 79.449,89 TL tutarında kabil-i talep bir alacağının bulunmadığı,

 

Harçlar Kanunu m. 58/f terkin harcı intifa hakkının tesis edildiği taşınmazın kuru mülkiyetini haiz malikten tahsil edileceğinden İzmir Web Tasarımnın, birleşen davanın davalısı malik namına ödediği 83.169,67 TL terkin harcını, birleşen dava tarihi (19.09.2011) tarihinden itibaren TCMB Reeskont faiz oranlarının kademeli olarak uygılanması suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte tahsilini talep edebileceği yönündeki, kök rapordaki hesaplamaları yinelemişlerdir.

 

 

Bilhassa kök rapordaki aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte, İzmir Web Tasarım Bilirkişilerce dosyanıza sunulan EK Bilirkişi Raporunun lehe olan kısımlarına katılıyoruz.  İzmir Web Tasarım/bayilik verenin, 5 yıldan daha uzun süreli bayilik sözleşmesi akdedilmesine yönelik yasağı dolanmak için davalı/bayilik ile 5 yıllık bayilik sözleşmesi akdettikten, fakat davalı/bayiyi 5 yılın sonunda da devam ettirmeye manevi yönden zorlamak için kendi lehine bayiliğin icra edileceği taşınmaz üzerinde 10 yıllık intifa hakkı tesis ettirdikten sonra, Rekabet Kurulu’nun intifa haklarını da bayilik sözleşmeleri gibi 5 yıl ile sınırlayan kararından sonra(ki bu kararın verilmesinde davalının hiçbir kusuru yoktur, İzmir Web Tasarımnın ise vardır, zira bu tip bayilik sözleşmelerini 5 yıl ile sınırlayan emredici kanun hükmünü dolanmak için bayiyi 10 yıllık intifa hakkı tesis ettirmeye manevi olarak zorlamasaydı, taşınmaz üzerinde kendi lehine 5 yıllık intifa hakkı tesis ettirseydi Rekabet Kurulu söz konusu duyuruyu yapmayacaktı) işbu davanın konusunu oluşturan taleplerde bulunması çelişkili davranış niteliğinde olup  ve dolayısıyla MK. Md.2 anlamında, sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade talebinde bulunma hakkının kullanılmasının dürüstlük kuralına aykırı davranış niteliğinde olması nedeniyle reddi gerekmektedir.

 

Ek bilirkişi raporunda, Mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde dahi belirtilmiştir ki;

 

1-İzmir Web Tasarım, Akaryakıt İsyasyonuna yapmış olduğu 29,649,74-TL tutarındaki sabit kıymet yatırımlarım harcamalarının boşa giden kısmının iadesini talep edemeyecektir. Bu sabit yatırımdan İzmir Web Tasarımnın 10 yıl süre ile kesintisiz istifade etme imkanı zaten yoktur. Dolayısıyla sözleşmenin feshedildiği tarihte bu yatırımdan istifade etme imkanı kalmamıştır.

 

2-İzmir Web Tasarım, müvekkil şirketten intifa hakkının geçersiz sayılan süresi (18.09.2010-29.05.2012) için ödemiş olduğu 20.258,92 TL ‘lik intifa bedeli kısmının 18.09.2010 tarihi itibariyle güncellenmiş tutarı olan 62.192,38 TL ‘nin bu meblağa dava tarihine kadar işlenmiş olan 2.780,77 TL ‘lik faiz tutarının ödenmesini de talep edemeyecektir. Zira bayiliğin icra edildiği taşınmazı 01.09.2009 tarihinde satın almış olan müvekkil şirket söz konusu intifa hakkının boşa giden kısmından dolayı zenginleşmemiştir.  İntifa ödemesi diğer davalı Batınak Şirketi’ne yapılmış olduğundan, bu talebini ancak ve ancak sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca diğer davalıya yöneltebilir, bu talebin muhatabı Müvekkil Şirket değildir.

 

3- Muhalif görüşte olan bilirkişi dışındaki diğer bilirkişilerin  Kök Raporda ; İzmir Web Tasarımnın lehine tesis edilmiş olan intifa hakkını tapudan terkin ettirdiği 21.09.2010 tarihi itibariyle, müvekkil şirket , intifa ile yüklü taşınmazın yeni maliki  durumunda olduğu için, İzmir Web Tasarım yanın terkin harcı ödemiş olması nedeniyle uğradığı 83.169,67 TL ‘lik zararın tazminini, müvekkil şirketten ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte talep edebilecektir şeklindeki tespiti hukuka aykırıdır. Ancak, Ek bilirkişi raporunda tüm bilirkişiler muhalif bilirkişi görüşlerine itibar ederek İZMİR WEB TASARIMNIN ASIL DAVA VE BİRLEŞEN DAVALARDAKİ TALEPLERİNİN HUKUKEN GEÇERSİZ VE YERİNDE OLMADIĞI YÖNÜNDE GÖRÜŞ BİLDİRMİŞLERDİR. İzmir Web Tasarım/bayilik verenin, 5 yıldan daha uzun süreli bayilik sözleşmesi akdedilmesine yönelik yasağı dolanmak için diğer davalı/bayilik ile 5 yıllık bayilik sözleşmesi akdettikten, fakat diğer davalı/bayiyi 5 yılın sonunda da devam ettirmeye manevi yönden zorlamak için kendi lehine bayiliğin icra edileceği taşınmaz üzerinde 10 yıllık intifa hakkı tesis ettirdikten sonra, Rekabet Kurulu’nun intifa haklarını da bayilik sözleşmeleri gibi 5 yıl ile sınırlayan kararından sonra (ki bu kararın verilmesinde diğer davalının hiçbir kusuru yoktur, İzmir Web Tasarımnın ise vardır, zira bu tip bayilik sözleşmelerini 5 yıl ile sınırlayan emredici kanun hükmünü dolanmak için bayiyi 10 yıllık intifa hakkı tesis ettirmeye manevi olarak zorlamasaydı, taşınmaz üzerinde kendi lehine 5 yıllık intifa hakkı tesis ettirseydi Rekabet Kurulu söz konusu duyuruyu yapmayacaktı) işbu davanın konusunu oluşturan taleplerde bulunmasının çelişkili davranış niteliğinde olduğu ve dolayısıyla MK. Md.2 anlamında, sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade talebinde bulunma hakkının kullanılmasının dürüstlük kuralına aykırı davranış niteliğinde olduğu aşikardır. Bu  nedenle İzmir Web Tasarım terkin harcının ödenmesine katlanmak zorundadır. Çünkü İzmir Web Tasarım yan kanunu dolanmak maksadıyla 10 yıllık intifa hakkı tesis etmemiş olsaydı, müvekkil de böyle bir külfetin altına girmiş olmayacaktı. Bu durumda kanunu dolanmak amacıyla emredici kanun hükmüne aykırı şekilde 10 yıllık intifa hakkı tesis eden İzmir Web Tasarımnın ödediği intifa terkin harcına katlanması gerekir.

 

  Sonuç ve İstem    : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerle, Ek Bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmiyoruz. İzmir Web Tasarım tarafın usul ve yasaya aykırı taleplerinin ve işbu davanın reddine karar verilmesini saygılarımızla bilvekale  arz ve talep ederiz. 07.12.2015